Ancak düşünsel açıdan kayıp olanlar tartışırlar. -Oscar Wilde

Bir tartışmanın gerçek amacı nedir?

Bu hayati soru, bize, bu cümleyi yorumlamamızda yardımcı olacak kilit sorudur. Bu sorunun cevabı çoğu insan tarafından yanlış yorumlanmış, veya -işlerine öyle geldiği için- yanlış cevaplanarak eyleme dökülmüştür. Günümüzde insanların büyük çoğunluğu tartışmayı "zıt fikirli olduğu insanı ezmek", "kendini haklı çıkarmak" amaçlarıyla kullanıyor. Doğal olarak şu soruyu sorabilirsiniz: "Zaten haklı olduğumu düşündüğüm için tartışıyorum. Haklı çıkmak için uğraşmayacaksam, neden tartışayım ki?"

Aslında bu düşünce, "doğru başlayıp yanlış biten" bir düşüncedir. Evet haklı olduğumuzu düşündüğümüz için tartışırız. Ama amacımız "haklı çıkmak" olmamalıdır. Tartışmaların asıl sebebi -Türkiye'de ve Dünya'nın çoğu yerinde olduğunun aksine- doğru bilgiyi açığa çıkarmaktır. Eğer insanın belli bir düşünce hedefi yoksa -yani o kişi düşünsel olarak nereye varacağını bilmiyor, yani kayıpsa- o kişi doğru düşünce yolunu bulmak için tartışmalıdır. Doğru olanı açığa çıkarmalıdır, kendini haklı çıkarmaya çalışmamalıdır. Sonunda kazanan taraf yoktur çünkü, ortaya çıkan doğru bilgi vardır. Yani en azından böyle olmalıdır...

Yorumlar

  1. Bu söz "tartışma" kavramına ait tanımın "zıt fikirli olduğu insanı ezmek" veya "kendini haklı çıkarmak" gibi aslında etimolojik kökünden ayrı tarif edildiği ve bu gerçek üzerine bina edildiği ön kabulüne dayanılarak söylenmiş gibi durmaktadır.

    Wilde burada "tartışma" kavramını realitede olan şekli ile ele aldığında, çıkarımında haklı görünmektedir. Fakat tartışmanın tanımının bunun üzerine inşa edilmesi çok doğru değil. Burada "tartışma" yerine başka bir ifade kullanılması yerinde olurdu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben bir kafesim; kuşunu arayan. -Franz Kafka

Anlatamam. İçimde neler olup bittiğini hiç kimseye anlatamam. Kendime bile anlatamıyorum. -Franz Kafka

Konuştuğumdan farklı yazıyorum, düşündüğümden farklı konuşuyorum ve düşünmem gerekenden daha farklı düşünüyorum. Böylece, tüm bunlar sonsuz ve derin bir karanlığa doğru devam edip gidiyor. -Franz Kafka